Mineral tozlarının, insanların solunum, sistemi üzerindeki zararlı etkileri toz parçacıklarının yalnız fiziksel şekline bağlıdır diye düşünülebilir. Değişik durumlarda tane şekli sadece çok az önem taşır. Tozlarda partikül boyutu. kadar mineralojik yapı ve kimyasal bileşim de önemlidir. Günümüzde çoğu araştırmacı, hastalıkların mineral toz parçacıkları ile etkileşimi sonucu ortaya, çıktığını vurgulamıştır. Bu durumda hastalığa sebep olan ajan, yani mineral toz parçacıkları biyolojik sistemden geçerek etkileşir. Hastalık oluşturabilecek mineral toz partiküllerin yüzey, kimyasal ve elektrik, özellikleri mekanik özellikleri kadar önem taşır.
Solunum Sistemine Zarar Veren Tozlar: Silika, kömür ve demir gibi bazı cevher tozları.
Zehirleyici Tozlar: Berilyum, cıva, kurşun, arsenik.
Radyoaktif Tozlar: Uranyum, radyum, toryum.
Patlayıcı Tozlar: Kömür ve kükürt ile magnezyum, alüminyum, çinko, demir gibi bazı cevher tozları.
Tozun neden olduğu akciğer hastalıkları uzun senelerden beri bilinmesine karşın, konuya önem verilmesine ve önlemlerin alınmasına ancak 20. yüzyılda başlanmıştır. Son senelerde konunun önemi daha iyi anlaşılmış ve madencilikte, tünel açmada ve açık ocaklarda toz kontrol ve toz bastırma yöntemleri uygulanmaya başlanmıştır.
Toz insan sağlığına verdiği zararlardan başka genel olarak da bir rahatsızlığa da neden olur. Rahatsızlık toz bulutlarının oluşması ve görüş mesafesinin azalması sonucu artar ve morali bozar. Mekanik aletlere ve hassas elektronik sistemlere zarar verir. Direk olarak kaza sıklığını artırır, çalışmalarda değişik nedenlerle zaman kayıplarına neden olur, fazladan tamir ve bakım masrafı çıkararak işletme maliyetlerini artırır.